9 Ocak 2012 Pazartesi

2011 Yıl Sonu ve Anketi



Çocuklar her geçen gün büyüyorlar ama 2011 yılı ve dolayısıyla 11 Yaşı Öykünün resmen bir önceki yaşına açık ara fark attığı yıldır. En çok büyüdüğü ve sorumluluklarını üstlendiği yaştır.

Annesinin 2011 yılı başında işyerinde girdiği malum tatsız süreç sebebiyle 2.dönemden itibaren tüm dersleri, ödevleri, çantası gibi konularda tek başına herşeyi başarmıştır. Ben kış dönemini akşamları mesaili bir şekilde geçirmek zorunda kalınca işyerinde Öykü birdenbire mecburen derslerinin tüm sorumluluğunu üstlenmişti. Bir ay sonra okuluna gidip sınıf öğretmenine durumumu anlatıp, dersleriyle hiç ilgilenemediğimi, herhangi bir eksiği ya da değişik bir hareketi olursa beni hemen bilgilendirmesini istemiştim ama Ahmet öğretmenimiz beni çok rahatlatmıştı. Öykünün artık kocaman bir kız olduğunu, hiç problemsiz devam ettiğini, ödev dahil hiç bir şeyini unutmadığını anlattı. Hatta dedi iyi de oldu bu durum bence Öykü için. Demek ki O hazırmış.
Bu konuşmadan sonra rahatlamıştım. Ve gerçekten de devamında Öykü herşeyini kendisi halletti tüm yıl boyunca.
Ve Not Ortalaması da 100 geldi karnesinde.
Bu yıl Öykü 72 kitap okudu ve bu kitapları bir sonraki yazıda listeleyeceğim.



Sorumluluklarını üstlenmek dışında da Öykünün tüm hal ve tavırlarında hissedilir derecede bir olgunlaşma var.
Benimle büyük kocaman bir kız gibi konuşuyor. Zaman zaman bana akıl veriyor.
Yine herşeyimizi paylaşıyoruz.
Yavaştan ergenliğe de adım atmış durumda tabi benim Fıstıkım :)
Bu yıl yaşadığı belli başlı değişikliklerde artık babasına iki haftada bir düzenli gidişleri de var.
Biz yine anne-kız birlikte çok gezdik, çok film izledik, çok oynadık, tatil yaptık, yolculuklar yaptık.. Benim kıyafetlerimi giymeye başladı! Mesela fotoğraflarda üstündeki kazak benim kazağım :) Fularlarımız ve bazı eşyalarımız ortak oldu zaten :)
Benim hayatımda yıllar sonra biri var artık ve Öykü onu daha ilk günden sorunsuz kabul etti, hatta sevdi de. Beklediğimden çok daha olgun davrandı Fıstıkım. Zaman zaman benim bocaladığım konularda bana yol gösterdi hatta inanılır gibi değil. Ve söyledikleri hep işe yaradı :))



Ve bu yılın en büyük değişimlerinden biri de, artık yalnız kalmak istiyor oluşu zaman zaman.. Odasında bensiz çokça zaman geçirir oldu. Hatta bana bazen, "ananeme git biraz yalnız kalayım evde" der oldu. Ben evdeyken kapısını kapatıyor.. Kendine ait alanlar, zamanlar ve yalnızlık istiyor.. Gençliğim geldi aklıma. Biz de kardeşimle annemler evden gitsin de yalnız kalalım isterdik hep..

Öyle böyle değil yani büyüyor işte çocuğum.. Çocukluktan genç kızlığa geçiş sürecinde..
Hala yalan söylemiyor. Hala herşeyini anlatıyor.. Ve hala özgüveni yüksek.. :)
Ve ben Onu öyle çok seviyorum ki, yeterli kelime yok ifade edebilecek..




İki yıldır yılbaşında yaptığımız bir anketimiz vardı.
Amacım her yıl aynı soruları cevaplasın ki, yıllar içerisindeki değişiklikleri yakalayabileyim idi :)

İşte bu yıl ki yani Öykü hanımın 11 yaşındaki anket cevapları:

İsmin ve soyadın: Öykü Cengiz
Doğum tarihin ve doğum yerin: 25 Temmuz 2000 - Bursa
Burcun / Yükselen burcun: Aslan - Yengeç
Saç rengin / Göz rengin: Koyu Kestane - Koyu Kahverengi
En sevdiğin spor dalı: Voleybol
Tuttuğun takım: Henüz karar veremedim.
Hobilerin: Müzik, kitap, film, voleybol, yüzme (temiz, berrak, denizanasız bir denizde), yalnız kalmak
Fobilerin: Denizanası
En sevdiğin film: Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi
En sevdiğin kitap: Ulysses Moore Serisi
En sevdiğin oyuncu: Johnny Deep
En sevdiğin müzik türü: ROCK
En sevdiğin şarkı ve şarkıcı: Billie Jean - Michael Jackson
En sevdiğin çiçek: Sinekkapan
En sevdiğin hayvan: Zehirli Denizanası
En sevdiğin yemek: Pirzola
En sevdiğin renk: Neye göre en sevdiğim renk? Giyime mi, dekorasyona mı, kalemlere mi, neye göre??
En yakın arkadaşın: Zeynep (Kalp içine alınmış)
En sevdiğin bilgisayar oyunu: Little Big Planet
Uğurlu günün / sayın / eşyan: Uğura inanmıyorum!
Hayalindeki Tatil: Masaüstü resmindeki yerde yalnız olmak!
Yaşamak istediğin yer: Masaüstündeki yer.
Unutamadığın bir gün: Devasa Vatozlarla kafessiz, Köpekbalıklarıyla kafesli dalıp yüzdüğüm gün.
Hayalindeki meslek: Zoolog veya Genetik Mühendisi!
Kahramanın: Anam !
Vazgeçemeyeceğin 3 şey: Kendim, Sevdiğim Kişiler, Eşyalarım (ev dahil).
Sahip olmaktan gurur duyduğun 3 özellik: Zekam, Karakterim, Cesaretim.
En sevmediğin huyun: Çabuk kızıp, çabuk affediyorum :) Hayat felsefen: Yarına veya düne değil bugüne bak!
Kendinle ilgili düşüncelerin: Kendimi övmeyi sevmiyorum ama zeki ve güzelim, karakterim güçlü, cesurum, kültürlüyüm, mutluyum.!



ne diyelim.. sanki daha bir kendine güvenli, hatta daha bi ukala olmuş bizim kız:)

2012 yılı benim Fıstıkıma sağlık, bolca mutluluk ve başarı getirsin yine. Neşesi hiç azalmasın. Bütün zorlukların üstesinden gelebilecek kadar güçlü olsun. Ve biz yine hep böyle sevgiyle sarılalım birbirimize :)

eski yılların anketleri:
2010 yılı Anketi
ve
2009 yılı Anketi

16 yorum:

zoitsa dedi ki...

hem fobisi denizanası hem sevdiği hayvan zehirli deniz anası??fobimiz aynı ondan tuttum bunu:)))
kocamaaann olmuş bu kız ..hep böyle güzel baksın dünyaya aynı anası gibi:)

Kelebek dedi ki...

Bu kez Ankaradan doktora ders arasında nefes almalık okudum yazını. Tam da çocuklar uzerine nefis bir tartışmanın üstüne. "Bu çocukluk hiç bir yere gitmiyor acaba oğlum büyüyünce benden nefret mi edecek" diyen hocamızla harararetli tartışırken.

Fatoş seni tebrik edyorum vallaa böyle kayıt altına alman bunları ne kıymetli. Çok şanslı bu Öykü vallaahi kıskanıyorum onu.
Umarım bu yıl sana, seni hakedecek bir iş firsatı da sunar tez zamanda. Çok ama çok gönülden diliyorum bunu. Senin gibi biri mutlaka çalışmalı, insanlara bakış açısı, bi ufuk kazandırmalı. Senin oldugun yerde yemin ediyorum çok şey değişir.
Sevgiline de söyle onu da çok şanslı buluyorum. Her erkeğe nasip olmaz böylesine derin bir kadının ellerinden ve yüreğinden geçmek:)))

Ankara'dan kar altından sevgiler :)

şule dedi ki...

oykunun buyudugunu izlemek cok hos, yegenimi/cocugumu izler gibi...kendine guven kadar onemli sey yoktur su hayatta. afferin ona :) bir de kiz erke farki midir, annelerin yetistiris farki midir bilmem ama benim sıpa henuz sorumluluklarini ustlenmis degil :( cok kıskandım seni o yuzden :) aman nazar degmesin...
operim ikinizi de...
ha, bir de keske ayni sehirde otursaydik dedim icimden...

banu dedi ki...

çok büyüdüdüNÜZ Öykü Hanım, ama cevaplar sizdende büyük maşallah :))
Çorabınızda çok güzelmiş bayıldım :)
Masaüstündeki resim hangisi fatoşcum :)
bu arada farkettiyseniz Öykü Hanım ile sizli bizli konuşuyorum onun sevdiği gibi :)))
öpüyorum ikinizide :)))

dark.. dedi ki...

Harika bir yazı olmus.. ve kocaman bir de kız :)

Yok dedi ki...

Öyle ayrıntılar not etmişsin ki burada inanamadım, sen annen gibi mükemmel bir annesin buna şaşırmadım zaten:) çok şanslı bir prenses o. umarım çok daha güzel günler paylaşın ömrünüzce..

Keremcan dedi ki...

Herşey çok güzel fakat şu burç meselesine değinmeden geçemeyeceğim. Etraftaki yayın organlarında, bu tip anketlerde kendine kolayca yer edinen fal/burç hadisesi hiçbir bilimsel temeli olmayan, Dünya'nın merkez olup her yıldız ve gezegenin onun etrafında döndüğüne inanılan bir sistemi merkez alan saçmasapan bir görüştür. Gezegenlerin, yıldızların çekim etkisinin insanın karakteri üzerindeki etkisini direkt söylüyorum: bildiğin sıfırdır.

Konuyla ilgili olarak hem bu mevzuunun, hem de diğer başka konuların ele alındığı Richard Dawkins'in "Enemies of Reason" belgeselini şiddetle tavsiye ederim:

http://www.youtube.com/watch?v=dlMiKrwCRQ0

Adsız dedi ki...

Seviyorum kız sizi :) Sabina

Sinem Kadırı dedi ki...

Öykü'nün fotoğrafına bakmak yazdıklarını okumadan aynı duyguları düşünmeye sebep oluyor Fatoş'cum nasıl büyüdü :) Çokta güzel ve alımlı olacak :)

Anketlerinide okudum :) tamda senin kızın :D

Çok öpüyorum ikinizide çok seviyorum canım arkadaşım

kara kitap dedi ki...

2009 anketindeki fotolara bakınca ne kadar büyüdüğü çok daha iyi anlaşılıyor.ama iki yıl önce bile olgun bir kızmış.boyu çok uzamış maşallah.çorabı da çok güzelmiş.:))

Gülnaz Rodoplu dedi ki...

senin küçüklüğün zanetim fatoş, çok benziyo..

Anneannen dedi ki...

‎..Ay ışığı gibi aydınlattın evimi,,
duyunca mutluluktan uçtum, ilk sesini..
tıpkı bir melektin, az bulunur bir bebektin;
sen bu kadar tatlı mı gelecektin?
sen bukadar çabuk mu büyüyecektin..?

CANIIIM,, PRENSESİİİM,, ŞEKERPAREMMMM.... Seni çok seviyorum canımın içi......

Ecish dedi ki...

Ben de şahidim senelerdir ne kadar geliştiğinin ve nasıl büyütüldüğünün... Bravo ikinize de :)

Mine Altındere dedi ki...

Fatoşcum hem çok güzel bir kızın var... Hemde çok akıllı ve çalışkan... Maşallah...

Vladimir dedi ki...

Allah bağışlasın 41 kere maşallah. Bu anket fikrin çok güzel Fatoş. Yetişkin olduğu zaman daha büyük keyifle okuyacağı çok güzel bir hatıra hediye edeceksin ona.

cinar dedi ki...

çok şekersiniz :) Anne-kız farkı belki de ama ben de oğlumla böyle yakın olmak isterim büyüdüğünde. anket fikri de gerçekten çok hoş. hem değişimi görmen için hem de kızına güzel bir anı. Özgüvenine de hayran kaldım :)