Tiyatro gösterinden, dans gösterinden, karnenden, ve okuduğun kitaplardan bahesedemeden hayatının önemli olaylarından birine atlıyorum..
Seni çook özledim, burnumda tütüyorsun birtanem..
.......
Evet küçük hanım ilk defa uzun ve uzak ve bizsiz bir tatile gitti..
Babası ve babasının ailesiyle birlikte..
İlk önce sadece baba-kız tatil yapma planları kurdular, o zaman çok mutlu ve heyecanlıydı küçük hanım..
Fakat sonradan plan değişikliği yapıp tatili hep birlikte yapmaya karar verdiklerinde uzun bir süre isyan etti, ağladı, gitmek istemedi, babasına küstü, konuşmadı, kendince gitmemek için kaçma planları yaptı..
Burada da iş yine bana düştü, onu mutsuz ve korkarak gitmemesi için bir ay kadar bu yolculuğa hazırladım..
Kendimce doğru olanı yaptım onun için..
Babasıyla çok eğleneceğini, istediği zaman ikisinin baş başa kalabileceğini, onu hiçbir şeye zorlamayacaklarını, sıkıştırmayacaklarını, hiçbir şeyi zorla kabul etmek zorunda olmadığını, o kadınla da istemiyorsa diyalog kurmamama hakkının olduğunu ama terbiyesizlik yapmaması gerektiğini, Çeşmenin çok güzel bir denizi olduğunu, sinemaya da gidebileceklerini, ihtiyacı olduğunda babaannesinin ona her konuda yardım edeceğini, bunun için telefonda onunla özellikle konuşacağımı, babaanne, dede, hala ve kuzenle de eğlenebileceğini … vs.. bir sürü konuda, tüm sorularını cevapladım..
Ara ara ağladı ama sonunda korkmadan, kendine güvenerek yola çıkabilecek konuma geldi..
Babasıyla da uzun telefon görüşmeleri yaptık..
İlk defa olması dolayısıyla bir milyon tane detay geliyor aklıma.. Günlerce hep not aldım bir kağıda detayları, sonra hepsini söyledim babasına da babaannesine de..
Tekli yataktan gece mutlaka düştüğünü, ilk 3 saatlik uykusunun aşırı derin olduğunu, sivrisinek alerjisini ve korunma yollarını, fenistilin tek ilaç olduğunu, sevdiği yiyecekleri, sevmediklerini, yemek ve uyku düzenini…
Annelik bazen zor be..
hele böyle ayrılık durumlarında..
hele bi de ilkse işte..
Elim ayağım kesik günlerdir.. günlerdir dediğim iki gündür.. resmen gün değil saat sayıyorum yahu..
İşin tuhafı, Öykü zaten tüm yazını Erdekte geçiriyor anneanne ve dedeyle..
zaman zaman 5 gün görmediğim oluyor ama o zamanlar sadece özlem oluyor..
Bu seferki çok farklı ..
hem özlem hem endişe hem merak..
sadece bir haftalığına olduğunu bilsem de, herkesin birbiriyle ilk kez bir arada olacağı bizden uzak olan bir ortam olması ve henüz Öykünün küçük olması etken sanırım..
Gitmeden önce ona mektup yazmamı, orada bana ihtiyaç duydukça okuyacağını söyledi..
Öyle zor yazdım ki mektubu, heryanımdan duygusallık akıyor günlerdir :) Bir de Öyküye kızardım bazen çok duygusalsın diye.. kendim ondan beterim :)
Son gece yazabildim mektubunu..
Orada her şeyi başarabileceğini, ona her konuda güvendiğimi, eğleneceğini, neler yapabileceğini anlattım..
Benim çocukluğumun yazları Çeşmenin denizinde geçti.. Ben de kardeşim de yüzmeyi de o sularda öğrendik ve hep çok eğlendik, onları anlattım.. Annenin yüzmeyi öğrendiği o tuzlu dalgalı sularda sen de çok eğlen dedim.. Kaynamış mısırının lezzetinden bahsettim, İzmire sinemaya gittiklerinde mutlaka kömürde sandviç iste babandan dedim :)
Ve elbette satırlarca onu ne kadar çok sevdiğimden ve özleyeceğimden..
Ve onu en nihayetinde Pazar günü babasına çok mutlu teslim ettim, Erdekte bir çay bahçesinde..
Mutlu, kendine güvenen, ve ilk bizsiz geçireceği günlere hazır..
Sonra eve dönüp acayip ağladım :)
Sağolsun arkadaşlarım yalnız bırakmadılar bu zaman diliminde..
Günde pek çok kez telefonla konuşuyoruz iki gündür..
Sesi güzel geliyor, eğleniyormuş..
“Düşündüğüm gibi değilmiş, eğleniyorum annecim, beni hiç merak etme, mutluyum, sakın üzülme” dedi bana bu sabah :)
Arda, halasının 2 yaşındaki oğlu.. peşinden ayrılmıyormuş, Oyku aba Oyku aba diye uyanır uyanmaz, bizim hanfendinin de çok işi oluyormuş :) ona bakmak, yemek yedirmelerine yardım etmek vs..
Biliyorum ki, bu süre bir hafta bile olsa Öykü oradan daha olgunlaşmış ve büyümüş olarak dönecek.. Ve babasıyla böyle zaman geçirebilmesi de ruhundaki pek çok şeyi tamir edecek..
Bir insanın yetişmesi, büyümesi hiç kolay bir süreç değil..
Bunu çocuklarının kişilik gelişimine önem veren her anne baba bilir..
Benim kızım da büyüyor.. pek çok şey yaşıyor.. ama benim gibi mutlu ve güçlü bir kişiliği var onun da..
Onunla birlikte ben de büyümeye devam ediyorum..
Seni Çok Özledim Canım Kızım.. Çok..
14 Temmuz 2009 Salı
İlk Ayrılık
Gönderen 7.oda zaman: 13:50
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
yazının duygusal ağırlığından dolayı sonuna kadar okumak hayli güçleşiyor :)
günler çabuk geçicek, inan :)
Rahat bırak çocugu, biraz kızayım sana:) nasışl isterse davransın, ne istiyorsa söylesin onlara, ne gerek var listelere tek tek onunla ilgili onlara bilgi vermeye falan bırak aralarında ki tüm ilişki ve iletişimi oluşturma yollarını onlar düşünüp karar versinler,denesinler, üzülsünler, sevinsinler, şaşırsınlar, hem kendine hem de Öykü'ye yapma bunu. hiç bir zaman senınle olan iletişimin aynısı, benzeri gibi durumları yaşamaycaktır zaten, sen de biraz şöyle yalnızken yapabileceğin şeylere yönel lütfen endişeyi bırak, hatta unut ve git bir film izle, yüz, fotoğraf çek, yürüyüşe falan çık:) hatta yerinde olsam orada olduğu sürece tel ilede fazla aramazdım inan bana çok ama çok daha iyi bu şekil baba- kız iletişimi içinde ayrıca, endişelendiğini ona hissetirmediğini düşünüyorum gene de:) eskiden ben de biraz böylemiydim acaba:)
Yaff şu herşeyi kendine dert edinen annelerle nasıl başedcez:P
öperim
bu duygusallığın sanırım bir hafta sürecek :)
Günler su gibi aksin gitsin insallah senin icin. Oyku babsıyla mutlu ki, sesi telefonda iyi geliyor. İçin çok rahat olsun.
sorunsuz gecerse eger tatili..ve bir de cok keyif alır da dönerse...
cok degişmiş göreceksin tırtıl hanımı...
Nasıl gecmesini dilemeli bilmiyorum...
Sevgili Fatos,
Geçtigimiz yil bizim çocuklarin ikisi de badmintonda Antep birincisi oldular ve Türkiye birinciligi için Eskisehir'e gitmeleri gerekiyordu. Bunun için otobus tutulacak ve sadece ogretmenleri olacakti yanlarinda.
Babaanneleri, anneanneleri, dedeleri herkes karsi cikti ve gitmelerini istemediler. Nasil giderlermis, daha kucuklermis falan filan...
Ben cok zorladim ve bunun onlar icin cok onemli oldugunu anlattim ve ikna ettim...
Risk almistim ama gidip geldiklerinde, cocuklar bir haftada o kadar degistiler ki... Olgunlastilar, kendilerine guvenleri artti, ders basarilari artti...
Sonucta ayni sey degil biliyorum ama paylasmak lstedim ve kizma ama Oyku adina seviniyorum ve dondugunde sen de onunla daha bir gurur duyacaksin gibi hissediyorum...
Anil ve Akin oradayken biz de cok endiseliydik ama sonucta, kim ve nasil biri olursa olsun babasinin yaninda...
onca farklilik olacak o donunce ve bunlar Oyku icin cok degerli...
Ama sen asik biri gibisin ve ask insani boyle yapiyor, hele sevgilin Oyku olunca...
Sevgilerimle...
umarım bunların hepsinin kıymetini bilir ve kaybetmez.. :)
bu nası bi yazı ya :(( bi kere öykü kocaman olmuş artık ve pek çok şeyin ayırdımına varabilecek yaşa gelmiş.
kendini emin ol büyümüş hissedecek çünkü bir nevi yalnız tatile gitti :) evde insan alıştığı kişileri bulamayınca, sessizlik olunca hep böyle olur, çocuğunun uzakta olması ne demek bilemem ama :)
bu bir sınav varsay Fatoş, bundan yaklaşık 8-9 yıl sonra öykü kendi kanatları ile uçacak elinde olmasa da :)
Böylesine sevimli bişiy özlenmez mi!? Bir çocuğun üzerine bu kadar düşülmede kız kardeşimle paralellik gösteriyorsunuz, bu sebeple bu konuda ahkam kesmeyeceğim. Ben daha farklı bir noktaya dikkat çekmek istiyorum: Yalnızlık!
Öyküye sevgini verdiğinde daha fazlasını ondan alırsın, bu da senin gerçekte yalnız olmadığını gösterir. O tüm ruhunu doyurabilen, okşayabilen bir obje: gemi batmak üzereyken sıkıca sarıldığın simit gibi. Cinsel yalnızlık bi şekilde giderilebilir ama Öykü'nün sana verdiklerinin ikamesi zordur. Şimdi küçük bir hanımefendi o, ve içindekileri dolaysız, direkt annesiyle paylaşabiliyor, özellikle de sevgisini. Ama yakında büyüyecek ve sevgisi arkadaşlarına, sevgililerine kaymaya başlayacak. Seni sevmeye hep devam edecek elbette ama eskisi gibi olmayacak..kendi annenle olan durumuna bi bak istersen! İşte asıl o zamanlar yalnız olacaksın, yalnızlığı o zamanlar sevebilmek önemli! Elbetteki önemli olan "şimdi" dir. Üzerinde sadece bi düşün, bunları sana yazan ; bi Öykü'sü olmayan, eski kocası/karısı olmayan, biyolojik anne/babadan ötesi olmayan, akrabası olmayan, kardeşi olmayan yalnız bir adam.
:) bu kadar çabukmu özledin ufaklığı?
Allah kavuştursun.. Kazasız belasız gitsin gelsin.. ayrılık olsa da güzel duygular bunlar.
cok sevindim. yanlis anlama, hasret cekmene degil tabii. oykunun babasiyla tatile gitmesine cok sevindim. eminim iyi gelecek ona bu tatil. bazi seylerin onarilmasi icin zamana, bazilarinin ise zamanla birlikte caba harcanmasina gereksinimi oluyor. sen cok ozel bir annesin. bu konuda gosterdigin caba da bunun kaniti zaten.
"sen kim oluyorsun" deme n'olur ama tum yasadiklarindan sonra bu konuda gosterdigin cabayi okuyunca seninle gurur duydum birtanem.
opuyorum.
Gerçekten bu konudaki otokontrolüne ben de hayran oldum.Senin konuya böyle yaklaşman,Öykü için en iyisi..Allah kavuştursun...
az kaldı geliyor...allah kavuştursun arkadaşımı annesine...Kocaman bir kızdı o ilk gördüğümde şimdi daha büyük biliyorsun bunu...
tahmin ediyorum. ve anlıyorum. bende yurtdışına çıkınca gerçekten özlediğimi hissediyorum.Fakat sen güçlü bir kadsınsın. ve güçlü kadın inandığı doğrular uğruna fedekarlık yapar.
Merhabalar, sizlerle bu yaz Erdek'te tanistik. Oglum Mete cok mutlu olmustu Öyku ile tanismaktan. O zamanda hissetmistim birbirinizi ne kadar cok sevdiginizi ve bagli oldugunuzu ama 1.Odadaki yazilarinizi okuduktan sonra gercekten etkilenmemek cok zor. Ikinizinde sevgilerinin sonsuz olmasi dilegiyle hoscakalin. Mete ve ailesi.
Biz de Meteyi çok sevdik, hala daha evde anıyoruz zaman zaman. Mutlaka mail adresinizi bize ulaştırın iletişimimiz kesilmesin.
fatosavcioglu@yahoo.com benim mailim. Meteye kocaman opucukler..
Yorum Gönder