26 Mart 2009 Perşembe

Spor Güç Çöp :)


Geçtiğimiz hafta spora başladım.. arkadaşlarım “zaten çok ihtiyacın vardı” diye dalga geçseler de benimle :)
Tüm gün masa başı bir iş, akşam da bir evin içinde çocukla ne kadar hareket imkanım varsa o kadar hareketli bir hayatım var sonuçta.. hadi yaz döneminde haftasonları en azından Erdekte çok uzun yürüyüşler yapabilme imkanım olsa da kış döneminde resmen kış uykusu gibi oturur ve yatar pozisyonda geçiyor hayat..
Ve işte yaş da gidiyor diye düşünerek daha sağlıklı olabilmek adına başladım geçen hafta spora..
Tabi öncesinde küçük hanımdan izin alabilmek için saatlerce dil döktüm..
Onu çok fazla etkilemeyecek bir program yaptım aslında.. akşam onun uyku saatlerinde gidiyorum.. saat 21 ile 22 arası haftada 3 gece.. onunla geçirdiğim zamandan sadece 15 dakika falan çalmış oluyorum spor için.. buna rağmen bana saatlerce dil döktürdü.. "daha sağlıklı olacağım kızım, daha enerjik olacağım" falan diye..

İlk gece tam bir kabus gibiydi, eve nasıl döndüğümü hatırlamıyorum.. hareketleri zor tamamladım, ne kadar da hammış vücudum..
spordan döndüğümde uyumuş olduğundan bir sonraki akşam merakla ve heyecanla sordu Öykü nasıl olduğunu sporun, nasıl hareketler yaptığımı, aletlerin nasıl olduğunu..
"Kötüüü" dedim.. "bir daha gitmek istemiyorum.. noooluuuurrr izin verme bana gitmeyeyim" diye başladım bizimkine yalvarmaya..
bu kez tam tersi küçük hanım, benim daha önce izin alabilmek için saydığım şeyleri bana söylüyor..



"Ama annecim bak, daha sağlıklı olacaksın, daha güçlü olacaksın. Hem bak biliyorsun mesela bir yere gidince, çocuk yorulunca onu babası taşır, ama benim babam yok beni taşıyacak öyle zamanlarda, mecburen sen taşıyorsun bu yüzden güçlü olman lazım, üstelik denizde de beni fırlatman için omzunda taşıman için hemen üşümemen için de lazım."



Aldı beni bir gülme..
Koyun can derdinde kasap et derdinde..
meğer bizimkinin planları varmış da benim haberim yokk :)
ben spordan vazgeçmeye kalkınca dökülüverdi birer birer :)
Hem güldüm aslında.. hem de birden gerçekten onun gerçekleriyle de yüzleştim..
haklıydı ki aslında..
ikimiz yaşadığımıza göre, ona göre benim çift kat güçlü olmam gerekiyordu !!
:)




ben onu heryerde taşırım evelallah güçlüyümdür de aslında..
ama bir şeyi bilmiyordu, ben değil haftada 3 gün, her gece spor yapsam yine de onu denizde böyle fırlatamam, 32 kilo yahu !!
ben anca olsa olsa onu omzuma alabiliyorum, o kendisi atlıyor suya :)





ve elbette bırakmadım sporu.. aksatmadan devam ediyorum..

haftasonu Öyküyü de götürdüm, öyle çok merak ediyordu ve öyle çok heyecanlıydı ki.. hem gece karanlıkta sokaklarda benimle yürümek bir macera onun için, hem de spor salonu başlı başına bir macera..
spor salonuna gittik, ayakkabılarımızı giymek için soyunma odasına girdik..
heryeri hemen inceledi bu arada, sesli düşünüyor bir yandan da..
"hımmm burası duş mu, böyle miymiş,, hımm senin dolabın 7 numara mı.. "
(bu arada hakkaten dolabım 7 numara)
sonra kırmızı, orta boy, ayakla basılınca kapağı açılan bir çöp kutusunu görünce hemen onun yanına koştu..
"aaa ben bunları çok seviyorum biliyor musun annecim, aynı insana benziyorlar çünkü."
?!?!?!?!?
Ben düşün düşün alaka kuramadım insana benzerliğiyle, nasıl yani diye sordum..
"Çöp kutusunun alttaki pedalına basınca kapağı açılıyor ya, düşünsene insanın da ayağına basınca aaa diye bağırarak ağzını açıyor aynı bunun gibi !!!"

Şu çocuklar gerçekten bir alem yahu :)))))

10 Mart 2009 Salı

Yan İşleri Bakanlığı


küçük hanımın saçları ne kadar çabuk uzuyor yahu..
yine kuafördeydik geçenlerde..
bu kez biraz daha kısa kestirdik, hem saç uzunluğunu hem de kahküllerini..
kısa saç fobisi olan Öykü hanım da beğendi, artık kuaföre korkmadan girebiliyor :)

hayır bütün çocuklar doktordan korkar, bizimkisi kuaförden korkuyor..
sanıyor ki kısacık kesecekler :)

kazasız belasız, onu mutlu ederek çıkabildik ya bu sefer de, ben de bir oh çektim :)




haberlerde dışişleri bakanlığı ile ilgili bir haber geçiyordu..
Öykü "dışişleri ne demek" diye sordu..
ülkeyi de bir ev, aile gibi düşünmesini.. dış işlerinin komşularla, arkadaşlarla hatta düşmanlarla olan ilişkiler, sorunlar, yapılması gerkenler vs, olduğunu.. içişlerinin ise; aile içi, ev içi her türlü konu olduğunu söyledim..
"İçişleride var demek" dedi, "peki Yanİşleri de var mı" diye gelince devamında soru biz koptuk tabi :)


bu ara ingilizcede içinde, dışında, yanında, üstünde, altında, arkasında, önünde, ortasında gibi kavramları öğrendiğinden olsa gerek..
dışişleri var, içişleri var..
yanişleri neden olmasın ki değil mi :)