13 Ekim 2008 Pazartesi

Yeni Saç Modeli



cumartesi sabahı kalkar kalkmaz kahvaltı yapıp doğru küçük hanımın veli toplantısına gittim..
3.sınıfın ilk veli toplantısını yaptık..
gayet güzeldi.. hani gitmesem de olurmuş :)
2 saat sürdü..
sınıf öğretmenimiz dışında beden-yüzme öğretmenimiz ve ingilizce öğretmenimiz ile de görüştük..
her ay ingilizceden de bir kitap okumaları gerekiyormuş çocukların artık..
bursada hangi kırtasiyelerde bulabileceğimizi de söylediler..
seviye 1 olan hikaye kitaplarını toplayacağız bakalım..


öğlen döndükten sonra Öykü hanımla dışarı çıktık.
yüzme dersi için idrar testi yaptırmamız gerekiyordu, onu hallettik, bi sorun yokmuş.


hastaneden çıktıktan sonra hadi dedim saçlarını kestirelim..
kesinlikle istemiyordu kestirmek..
ama yüzme dersleri bu hafta başladığı için bu kadar uzun saçı bonenin içine yerleştirmek de dert, yüzme ve duş sonrası kurutması da..
istemeye istemeye götürdüm kuaförüme..
"sen annene güven miyor musun, çok kısa kestirmeyeceğim bitanem" diye diye :)


ilk dakikalar epey gergindi hanfendi :)
hatta hem saçını kesen çocuğu hem de beni bikaç kez tehdit etmeden de duramadı..
eğer kısa olursa ben de sizi keserim dedi yahu bize :)



kuaförden gayet mutlu ayrıldı en nihayetinde..



yemek yemeden eve dönmek olmaz dedik..
bulvara açılan burger king e gidip tavuklu çocuk menülerimizi de afiyetle mideye indirdik :)




aslında planımızda kitap kafeye gitmek de vardı ama hastane-kuaför-burgerking arası epeyy yürüdüğümüzden ve epey rüzgarlı olduğundan hava vazgeçtik..
çünkü kitap kafe için tüm o yolları bir daha yürümemiz gerekliydi..
onu da bir dahaki haftaya bıraktık ve durağa kadar yürüyüp taksiye atlayıp evimize döndük..

biraz dinlendikten sonra türkçe ve matematik ödevlerini yaptı öykü..


akşam yemeğinden sonra ikimiz koltukları çekip üstlerine örtülerimiz serip evimizi kışlık moda geçirdik..

kışın doğalgazdan tasarruf etmek amacıyla salona taşınıyoruz :)
böylece evdeki pek çok odanın kaloriferlerini yakmıyoruz..

koltukları birleştirip yatak haline getirince kocaman bişi oluyor..
öyle mutlu oldu öyle mutlu oldu ki öykü anlatamam..
kışı çok seviyorum, evimizi çok seviyorum, seni çok seviyorum canım annem diye diye zıplayıp durdu yeni kışlık yatağımızda :)
sabah uyanınca yorganın altından çizgi film izleme hayali kurdu.. (ki ertesi sabah gerçekleştirdi de)sonra kitabını alıp, hiç çıkmamaya karar verdiği yatağa girdi..


ha bu arada her zamanki gülme krizlerine tutulduk ikimiz de yuvarlandık gülmekten ama nedenini şu an hatırlayamıyorum..
zaten çok komik bir nedeni de yoktur muhtemelen..
oto boka herşeye güldüğümüzden çoğu zaman :)


evet yeni saç modelimiz ve evimizin kışlık modu hayırlı uğurlu olsun diyorum kendi kendimize :))

9 Ekim 2008 Perşembe

Kremi Olmayan Bitkiler



Kardeşim babama yaşgünü hediyesi olarak Cahillikler Kitabını almış..
bayramda İstanbula gittiğimizde verdi hediyesini ve Öyküyle bize de armağan etmiş oldu böyece :)
o günden beri "aaaa, ohaa, yuhh, hiç bilmiyorduuummm, ne kadar cahilmişiz" diye diye okuyup duruyoruz kitabı..


bu gece uyku öncesi yatakta yorgun ve mayışmış halde yine kitabı karıştırırken; Şu ana kadar yaşamış en tehlikeli hayvan nedir? sorusunu görüp indexte, hemen açtık okumak için :)

şöyle yazıyordu:
"Şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısını (muhtemelen 45 milyar kadar) dişi sivrisinekler öldürmüştür. Erkek sivrisinekler sadece bitkileri ısırır."

2 sayfa kadar bu konuyu anlatıyordu ama bunu okuyunca şaşkına dönen Öykü ile aramızda şöyle bir diyalog geçti:

- bitkileri de mi ısırıyormuş sivrisinekler ??

- evet ama erkek sivrisinekler ısırıyormuş bitkileri, bizi ısıran pis hayvanlar dişiymiş :)

- yazııııkkkk, kremleri de yok onların, nasıl kaşınıyorlardır kimbilir ..
:)))))


Öykünün sivrisinek ısırığına alerjisi var..
bu yüzden yaz dönemini full korunmalı geçiriyoruz sineklerden walla :)
ama nadiren de olsa gece raid in öldüremediği bikaç sinek ısırıyor..
ısırınca kocaman şişiyor o bölge..
kaşıntıyı ve şişliği alması için harika bir jel kremimiz var..
öykünün kurtarıcı kremi yani..

sivrisineklerden böylesine dertliyken çocuk, aklına o büyük kaşıntı geldi herhalde ki yazııık diye birden bitkileri hayal etti..

bitkilerin de canlı olduğunu öğrendiğinden beri kafası karışık zaten bu konuda..
ilk zamanlar çimenlere basarken bile onların canının yandığını düşünüp üzülüyordu..
şimdi bir de yaşayan en tehlikeli hayvanın onları da ısırdığını okuyunca çaresiz bitkilere acıyıverdi yine :)
çocukların bu saf düşünce ve mantık sistemlerine bayılıyorum :)