25 Ağustos 2006 Cuma

İlkokul Fobisi


Küçük hanım Çarşamba günü okulunu görmeye gitti..
gidişteki öykü ve dönüşteki öykü epey farklıydı..
kafasında ilkokul u nasıl canlandırdıysa, düşündüğü gibi olmadığını gördü sanırım.


Öykü dönem dönem “ben ilkokuldan korkuyorum” diye söylense de..
dönem dönem de “ne var korkacak, ben bebek miyim” diye tepkiler de verdiği için ve ne kadar üstelersem üsteleyeyim bu konu hakkında pek konuşmadığı için; en iyisi onu okuluna götürmek diye karar verdik ve götürdük:)
Heyecanını sürekli gülümseyerek yansıttı benim minik cadım.
Kendimden biliyorum ben de çok heyecanlı olduğumda sürekli gülümserim.
Kapanmaz bir türlü ağzım.
Kahkaha değil gülümseme.
Öyküm de aynen böyleydi:)
sorulan tüm sorulara mümkün olduğunca kısa cümlelerle cevap verdi önce..
sonra öğretmeni “hadi okulumuzu gezelim” diyerek elinden tutup götürdü..
giderken yüzünde yine aynı gülümseme ile bize el salladı.
ben biliyordum o sırada heyecandan kalbinin durmak üzere olduğunu o gülüşten :)

Yaklaşık 1 saat kadar yalnız kaldılar öğretmeni ile..
biz yanlarına gittiğimizde (4 öğretmen ve öykü) çoktan kaynaşmışlardı..
şarkılar söyletmişler.. hatta bizimki soru sormuş öğretmenlere!!!
Kelebek ile güvenin farkını sormuş :)
hiçbir öğretmen bilememiş.
Bizimki de anlatmış..
Okuldan çıktığımızda öykü epey rahatlamış yine hemen yaramazlıklarına başlamıştı bile:)

Akşam konuştuğumuzda: öğretmenini çok sevdiğini, öğretmeninin çok sıcakkanlı olduğunu (aynen öykünün tabiridir) çok iyi biri olduğunu, okulunu da sevdiğini (havuz var zaten nasıl sevmesin ki) söyledi..

Sonuç: ilkokul fobimiz artık yok!!!